NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
38 - (1750) وحدثنا
سريج بن يونس
وعمرو الناقد
(واللفظ لسريج).
قالا: حدثنا
عبدالله بن
رجاء عن يونس،
عن الزهري، عن
سالم، عن
أبيه. قال:
نفلنا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم نفلا سوى
نصيبنا من
الخمس.
فأصابني شارف
(والشارف المسن
الكبير).
{38}
Bize Süreye b. Yûnus ile
Amru'n-Nâkıd da rivayet ettiler. Lâfız Süreye'nindir. (Dedilerki): Bize
Abdullah b. Recâ', Yûnus'dan, o da Zührî'den, o da Sâlim'den, o da babasından
naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) :
Bize Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Şellem) beşte birdeki nasibimizden başka nefel verdi de
bana bir şârif isabet etti. (Şârif yaşlı, büyük devedir.)
39 - (1750) وحدثنا
هناد بن
السري. حدثنا
ابن المبارك.
ح وحدثني حرمة
بن يحيى.
أخبرنا ابن
وهب. كلاهما عن
يونس، عن ابن
شهاب: قال:
بلغني أن ابن
عمر قال: نفل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم سرية،
بنحو حديث ابن
رجاء.
{39}
Bize Hennâd b. Seriy de
rivayet etti. (Dediki): Bize ibni'l-Mübârek rivayet etti. H.
Bana Harmeletü'bnü Yahya
dahî rivayet etti. (Dediki): Bize ibni Vehb haber verdi. Her iki râvi
Yûnus'dan, o da ibni Şihâb'dan naklen rivayette bulunmuşlardır. îbni Şihâb
şöyle demiş : Bana ibni Ömer'den naklen ulaştı; şöyle demiş:
«Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Şellem) bir seriyyeye nefel verdi...»
ibni Recâ' hadîsi gibi
rivayet etmiştir.
40 - (1750) وحدثنا
عبدالملك بن
شعيب بن
الليث. حدثني
أبي عن جدي.
قال: حدثني
عقيل بن خالد
عن ابن شهاب،
عن سالم، عن
عبدالله؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قد كان
ينفل بعض من
يبعث من
السرايا.
لأنفسهم خاصة.
سوى قسم عامة
الجيش. والخمس
في ذلك، واجب،
كله.
[ش
(كله) مجرورا،
تأكيد لقوله:
في ذلك].
{40}
Bize Abdülmelik b. Şuayb
b. Leys de rivayet etti. (Dediki): Bana babam, dedemden rivayet etti.
(Demişki): Bana Ukayl b. Halid, ibni Şihâb'dan, o da Salim'den, o da Abdullah'dan
naklen rivayet etti ki,
ResûlullIah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) gönderdiği bâzı seriyyelere, hassaten kendilerinin olmak
üzere, umum ordunun hissesinden başka nefel verirmiş. Beşte bir de bütün bunda
vâcibmiş.
İzah:
Bu hadîsi Buhari Kitabu
fardi’l-humus de; Ebû Davud Kitabu'l-Cihad da tahric etmişlerdir.
Evvelce de görüldüğü
vecihle seriyye, ordudan bir bölük demektir. Sayıları en çok dörtyüz kişi olur;
ve düşman karşısına gönderilirler.
Necd: Hicaz'ın Irak
tarafına düşen kısmıdır. Rivayete göre Hz. Abdullah b. ömer'in de iştirak
ettiği bu seriyye on kişiden ibaretmiş. Ganimet olarak 150 deve almışlar.
Bunlardan, otuz tanesini Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) almış. Kalan 120
deveyi on kişi aralarında taksim etmişler. Kendilerine Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) tarafından birer deve de nefel olarak verilmiş. Ulemâdan bazıları
oniki devenin bütün gazilere verilen yekûn olduğunu söylemişlerse de Nevevî
bunun hatâ olduğunu bildirmiştir. Çünkü Ebû Dâvûd'un bâzı rivayetlerinde oniki
devenin bir gâzîye. isabet ettiği tasrîh edilmiştir.
Rivayetlerin birinde,
«oniki yahut onbir» denilerek şek edilmiştir, îbni Abdilberr'in beyanına göre
«El-Muvatta'» râvilerinden Velîd b. Müslim'den başkası onu şekk ile rivayet
etmişlerdir. Nâfi'nin diğer râvileri ise «onikişer» diye şeksiz söylemişlerdir.
Bâzı rivayetlerde:
«Nefel verildi», «Nefel olarak verilmiş; Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bunu değiştirmemiş», bir rivayette de: «Bize Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) nefel olarak verdi.» deniliyor. Bunların arası şöyle bulunur:
Seriyye kumandanı arkadaşlarına nefeli taksîm etmiş; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) de buna cevaz ve izin vermiştir. Bu suretle bu işin ikisine de nisbeti
sahîh olmuştur.